6. VI. HRİSTİYANLIKTA “GÜNAHIN MİRAS ALINMASI” KAVRAMI
“Günahın miras alınması” ne demektir? Burada çok yerinde olmayan bir sözcükle karşılaşıyoruz. Belki de “ilk günah” demek daha yerinde olurdu. Günah, annenin kurabiye kutusundan kurabiye çalmaktan daha fazla bir şeydir. Sonuçta günah bilerek ve içten gelen bir zorlamayla Tanrı’nın isteğine aykırı davranmaktır. Bu da kişiyi Tanrı’dan uzaklaştırır:
Ama suçlarınız sizi Tanrınız’dan ayırdı. Günahlarınızdan ötürü O’nun yüzünü göremez, sesinizi işittiremez oldunuz. (Yeşaya 59:2)
Bu da Nuh’un zamanından önce (MÖ yaklaşık 2400), Adem’in (insanın) yaratılmasıyla başladı:
RAB baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükte. (Yar. 6:5)
Tanrı’ya açıkça karşı gelme ve günah işleme durumu değişmedi. Tanrı buna rağmen herkesin yüreğine ve aklına seslenerek onları kendisiyle barışmaya çağırır. Kim bu çağrıya karşılık verirse (Yeş. 59:2), yeniden doğumu yaşar (Yuh. 3:5-8) ve Tanrı’nın Ruhu tarafından yönlendirilir:
Benliğe uyanlar benlikle ilgili, Ruh’a uyanlarsa Ruh’la ilgili işleri düşünürler. Benliğe dayanan düşünce ölüm, Ruh’a dayanan düşünceyse yaşam ve esenliktir. Çünkü benliğe dayanan düşünce Tanrı’ya düşmandır; Tanrı’nın Yasası’na boyun eğmez, eğemez de… Benliğin denetiminde olanlar Tanrı’yı hoşnut edemezler. Ne var ki, Tanrı’nın Ruhu içinizde yaşıyorsa, benliğin değil, Ruh’un denetimindesiniz. Ama içinde Mesih’in Ruhu olmayan kişi Mesih’in değildir. Eğer Mesih içinizdeyse, bedeniniz günah yüzünden ölü olmakla birlikte, aklanmış olduğunuz için ruhunuz diridir. Mesih İsa’yı ölümden dirilten Tanrı’nın Ruhu içinizde yaşıyorsa, Mesih’i ölümden dirilten Tanrı, içinizde yaşayan Ruhu’yla ölümlü bedenlerinize de yaşam verecektir. (Rom. 8:5-11)
[Ayrıca Yar. 3:1-19, Rom. 5:17 ve 1. Kor. 15:22 ile karşılaştırın]